Derler ki Habil’in son nefesi,
Züleyha’nın gözünden süzülen ilk damla,
İbrahim’e sarılmış gül dalı,
Nuh’un gemisindeki ilk can, İsa’nın çarmıhındaki çivi,
Musa’nın asasındaki deniz, Ali’nin Zülfikâr’ı,
Mevlana’nın Şems’idir şiir.
Derler ki tek kurşunu kalmış bir silah, son nefesini vermek üzere olan bir kumru, köprüden önceki son çıkış, köprüden önceki ilk çıkış, köprüden önceki tek çıkıştır şiir.
Oysa şiir, damlada deryayı arayıp deryada Yunus’u, sahrad ...