Her yere acı bir hatıra, her yere bir burukluk ve her yere ince yürek sızıları bırakarak yürüyordu insanlar. Tıpkı doktor Ertuğrul ve karısı Gülsüm gibi... Meğer ne çok yürek taşırmış insan. Bir, iki, üç, dört, beş, hatta belki yüzlerce... Geçmişten bize seslenen doygun yüreklerimiz... Hayat boyu yüreğimizi bırakıp da gittiğimiz ne çok yer, sıcaklığıyla bizi sarıp sarmalayan ne çok insan tanımışızdır. Bahtın bize kuracağı onca tuzağa rağmen, arada bir ‘Hey, ben buradayım!' diyerek, esrarlı sesiy ...