Zaman hem kısıtlayıcı hem de açıklayıcıydı. Üstü örtülü her bilgi zamanı geldiğinde saklandıkları yerden çıkar ve sahibini bulurdu. Nehir’e verilen bütün bilgiler kulağına fısıldanan sözlerden ibaretti. Ona fısıldayan kimdi bilmiyordu. Zamanı gelene kadar da öğrenemeyecekti. Zamanı geldiğinde ise herkes gibi o da unutacak, normal hayatına geri dönecekti. Nehir’in kulağında başlayan o tuhaf sesle korunan Alev, Su olarak hayatını sürdürürken, dünya değişecek onunla birlikte Dilek Irkına meydan oku ...