Eskiden yatağını, yorganını alan yoksul halk, çaresizlik içinde İstanbula göçüyordu. Göçün rengi değişti. Anadolu gençliği gözü dönmüş bir hırsla İstanbula göçüyor. Memleketinde, kasabasında oturmak isteyen bir tek genç yok.
Tanıdığım, konuştuğum tüm genç kızlar, hayallerini, istikballerini İstanbula göre kurmuş. Sadeliğin, kendi halindeliğin imajı ölmüş, uçurum gibi İstanbul düşlüyorlar. Kaba muhafazakârlık sosyal dokuyu hiçbir gencin duygularını yeşertmeyecek şekilde tarihten kazımış, h ...