Emil, derin uykudayken rüya görmeye başlamıştı. Tren sanki yerde kurulmuş bir oyuncak trenmiş
gibi durmadan dönüyordu. Cebinden saatini çıkarıp bakmak istedi ama saatini bir türlü bulamadı.
Onun yerine cebinden evdeki kocaman duvar saati çıktı. Yüzünde de rakamlar yerine yazılar vardı.
Saatte yüz elli mil, yerlere tükürmeyiniz, tehlikelidir, yazıları okunuyordu. Pencereden bakmak istedi.
Başını çıkardı. Lokomotif arkadaki vagona çarpmak üzereydi. Birden ürperir gibi oldu. Bur ...