Bu şal yaşamın adı mıydı, yoksa solan bir yaprağın son nefesi miydi? Ellerimde duruyordu... Dünyada insanların aradığı tek şeyin sevgi olduğunu bilmeyen mi vardı?
Yaşamlar, özgürlükle yetinebilir miydi? Hiç şüphesiz, içine sevgi de ekilmesi gerekmiyor muydu? Kahretsin, duman etmişti beni, nereden tanıştım diye hayıflandım kendi kendime. Yerimden kalktım, bir bir eşyalarımı bavula doldurdum. Geriye ne kalmıştı, koyamadığım benliğim mi? Yalnızlığım mı? Yoksa o şal mı? Öylece kalakaldım. ...