Bilinmeyen ve çoğul yalnızlıkların esiri olan insanların, siyahlığıydı binlerce damla...
Mahkûmu olduğu, acımasız kırıkların gökyüzünü ağlattığı o damlalar...
Gece yarısı yastığın kenarındaki o masum ıslaklıklar...
Dalıp gitmelerin vermiş olduğu imkânsızlıkların süzülüp gitmesi yıllarından ve sahip çıkamamak dünlere...
Yarınlara dair ne varsa akıtmak dünlerde...
Gözlerin ıssızlığı ve o sessizlikte
bulamamak yarınları...
Kaybolan güvenini perçinleyen kir ...