Aydınlanma'nın kovmayı arzu ettiği Şeytan, kendine edebiyatın farklı türlerinde yer bularak varlığını sürdürdü ve sonrasında kötülük bir kavram olarak edebiyat için cazibesini hiç yitirmedi. Ancak bu sefer dogmatik düşüncenin dar kalıplarından kurtulmuş bir kötülük vardı karşımızda: insanın içindeki kötülük. İnsan doğasının ürünü olan ve iradeyle kontrol edilebilen bir kötülüktü bu.
Şeytan figürü ortadan kalkmıştı ama insan ruhunun içinde yer edinen kötülük, Şeytan'dan daha tehlikeli ...