Karanlığın içinde hapsolduğun her gün aynı başlıyor ve bitiyor. Araf'ta kalmış ruhun ne ışığa yürüyebiliyor ne ateşe. Oturmuşsun bir köşede, içinde kopan kızılca kıyamete anlamsızca bakıyorsun. "Durun yapmayın, artık yeter" diyorsun, içinde birbirini yiyen seslere her sabah. Sözün dinlenmiyor. Sesin çıkmıyor. Sesini, sözünü çalıyor hayat. "Ne diyeyim ki ben daha?" diyor ruhun. Gün hep aynı düşüncelerle başlıyor ve bitiyor. Saatler günlere, günler haftalara, haftalar aylara dönüşüyor.
Herkes ...