Asırlar boyu aynı topraklarda yaşamış, aynı suyu içip aynı ekmeği yemiş ve aynı havayı solumuşlardı. İyi ve kötü, günahsız ve günahkâr, hain ve kahraman, cesur ve korkak, bilgili ve cahil, zengin ve yoksuldular. Bazen devletin en üst katında makam sahibi, bazen çıkmaz sokağın numarasız bir evinin sakiniydiler. Dinleri, dilleri ve isimleri ayrı ama hayat tarzları aynıydı. Onlar azdı, azınlıktı; bazıları Osmanlı olarak doğmuş, Türk olarak yaşamış ve ölmüştü. Rum, Ermeni veya Museviydiler... Gayri ...