XIX. asrın ikinci yarısından itibaren Hurûfiliğe ait eserler yayınlanmaya başlamış, buna bir tepki olarak Sünnî kesimden Hurûfilik ve Bektaşilik ayrımı yapılmadan genel fakat sert cevaplar verilmiştir. Bunun üzerine Bektâşiliğin Osmanlının en eski ve yerli bir tarikatı olarak tarikat silsilesinin, usül ve esasının bulunduğu, nâzenîn yapısı ile dinin özünü taşımaya çalıştığı, Hurufîlikle bir ilgisinin olmadığına dair eserler kaleme alınmıştır.
Bu tartışmalardan hareketle Ahmet Rıfkı (1884 ...